Karşıt Olma Karşı Gelme Bozukluğu
Karşıt olma karşı gelme bozukluğu çocuk ve ergenlerde görülen bir davranış bozukluğudur. Bu davranış bozukluğunun temel özellikleri kurallara uymayı reddetme, aileye karşı koyma, tartışmacı tutum ve inatçılıktır. Bu tür davranışlar gelişimsel olarak özellikle ergenlikte döneminde görülebilmesine karşın, davranış bozukluğu olarak değerlendirilmesi için bu tür davranışların uzun süredir devam ediyor olması ve kişinin günlük hayatını ve sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkiliyor olması gerekir. Karşıt olma karşı gelme bozukluğunun okul çağı çocuklarında görülme sıklığı yaklaşık % 16-22 oranındadır.
Karşıt olma karşı gelme bozulukluğu tanı kriterleri aşağıdaki gibidir;
- Sık sık hiddetlenir(huysuzlaşır),
- Sık sık büyükleriyle tartışmaya girer,
- Büyüklerinin isteklerine ya da kurallarına uymaya çoğu zaman etkin bir biçimde karşı gelir ya da bunları reddeder,
- Çoğu zaman isteyerek başkalarını kızdıran şeyler yapar ,
- Kendi yaramazlıkları için çoğu zaman başkalarını suçlar,
- Çoğu zaman alıngandır çabuk darılır ya da başkalarınca kolay kızdırılır,
- Çoğu zaman içerlemiş kızgın ve güceniktir,
- Çoğu zaman kincidir ve intikam almak ister.
Tanı koyulabilmesi için bu kriterlerden dördünün (ya da daha fazlasının) en az altı ay sürmesi gerekir.
Karşıt olma karşı gelme bozukluğunun aile tutumları ve aile ortamıyla yakından ilgili olduğu söylenebilir. Bu tür davranışlar ailenin kuralsız, esnek tutumuyla ilişkili olabileceği gibi ailenin kuralları çok sert ve katı bir şekilde uygulaması sonucu da ortaya çıkabilmektedir. Ebeveynlerin kurallar konusunda birbirinden farklı davranması ya da ebeveynlerin kurallar konusunda tutarsız olması da bu duruma yol açabilmektedir. Bunun yanısıra aile ortamında bu tür davranışları olan kişiyi rol model almış olması da olasıdır. Ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişkinin olumsuz olduğu veya ihmalin olduğu durumlarda da bu tür davranışlar ortaya çıkabilmektedir.
Karşıt olma karşı gelme bozukluğu çocuğun veya ergenin aileyle olan ilişkisini, sosyal ilişkilerini, okul yaşantısını olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle okul ortamında bu tür davranışlar sergileyen çocuklar hem okul yönetimi hem de öğretmenlerle ciddi problemler yaşamaktadır, çocuğun okul ortamında etiketlenmesi söz konusu olabilmektedir. Çocuğun sosyal ilişkilerinde de bu tür davranışlar sergilemesi dışlanmasına ve yalnız kalmasına yol açabilmektedir. Ayrıca tedavi edilmeyen durumlarda bu tür problemler çocuğun saldırgan ve yıkıcı davranışlar gösterdiği daha ciddi bir rahatsızlık olan davranım bozukluğuna yol açabilmektedir.
Tedavi Süreci
Tedavi sürecinde çocuklarla oyun terapisi, ergenlerle ise bireysel terapi yürütülmektedir. Terapi sürecinde sınırların ve kuralların belirlenmesi ön plandadır. Bunun yanısıra zararlı davranışların kontrolü, öfke kontrolü, sosyal becerilerin geliştirilmesi, aileyle olan ilişkinin geliştirilmesi üzerinde durulur. Problem, ailenin tutumuyla ve aile ortamıyla yakından ilgili olduğu için ailenin kuralları nasıl koyması gerektiği, kural koyarken nelere dikkat edilmesi gerektiği, çocuğa veya ergene yaklaşımın nasıl olması gerektiği ile ilgili bilgilendirme yapılır. Ailedeki dinamikler anlaşılmaya çalışılır, bu şekilde aile içerisinde çeşitli düzenlemeler yapılabilir. Terapinin gidişatına göre psikiyatrik değerlendirme ve ilaç tedavisi de önerilebilmektedir.